Döngüsel Ekonomi
Sepet

250 TL ve Üzeri Alışverişlerde Ücretsiz Kargo!

Döngüsel Ekonomi

07 SepDöngüsel Ekonomi
0 Yorumlar91 Görüntüleme

Döngüsel Ekonomi

03OctDöngüsel Ekonomi
0 Yorumlar

 Günlük hayatınızda kullandığınız her çeşit ürünü ve bunların kaç tanesinin kullanım sonrasında atık olmak yerine yeni bir ürünün hammaddesi haline geldiğini düşünün. Bu ürünlerin sayısı muhtemelen bir elinizin parmaklarını geçmeyecektir. İşte bu alışılmış doğrusal ekonomi sistemine karşı alternatif olarak döngüsel ekonomi modelini benimsemek, sürdürülebilir bir gelecek için atılması gereken temel adım. 

Döngüsel Ekonomi Nedir? Kapsamlı Döngüsel Ekonomi Rehberi

Ne yazık ki günümüzdeki üretim ve tüketim alışkanlıkları sürdürülebilir bir sistem arz etmiyor. İhtiyaçtan çok daha fazlası doğal kaynakların aşırı kullanımı ile üretiliyor ve tüketim süreci sonrasında da çevreye zarar vermeye devam ediyor. Döngüsel ekonomi, üretim sürecinde kullanılan bütün kaynakların ve hammaddelerin tüketim sonrasında atık haline dönüşmeyen, tekrar üretim sürecine dahil edilebileceği bir ekonomik sistemdir. Azalt, tekrar kullan ve geri dönüştür olarak 3 temel aksiyonu önceler. Bu üretim metodu sayesinde üretim ve tüketim süreçleri sonrasında oluşan atıklar farklı üretim süreçlerine dahil edilerek kaynak kullanımında tasarruf sağladığı gibi aynı zamanda atık miktarında da azalma oluyor. Bu da sürdürülebilir bir sanayi ve döngüsel ekonomi modelinin birbirlerini destekleyen iki model olduğunun en açık göstergesi. En kısa özetiyle döngüsel ekonomi; kaynak kullanımında tasarruf sağlayan, atık yönetimine katkı sunan, sürdürülebilir bir üretim sistemi olarak tanımlanabilir.

Döngüsel Ekonomi Neden Önemlidir?

Mevcut üretim ve tüketim metotları sürdürülebilir değil ve sürdürülebilir olmayan bir sistem bize iyi bir gelecek bırakamaz. Her geçen gün doğal kaynaklarımız tükeniyor, biyolojik çeşitlilik azalıyor, yeryüzü ve okyanuslar ısınıyor, iklim değişiyor; kısacası geleceğimiz yok oluyor. Bütün bu sorunların kökeninde ise Sanayi Devrimi sonrasındaki iki yüzyılda alışmış olduğumuz aşırı, bilinçsiz ve sorumsuz üretim anlayışı yatıyor. Artan nüfusun da etkisi ile bu süreç daha da hızlanıyor. Bütün bu sorunların çözümü için ilk adım ise sorunların kökenine inmek yani doğrusal ekonomi modelini terk etmek. Ancak üretim, yaratıcı ve insanlık için gerekli bir süreç. Dolayısıyla üretim anlayışını entegre ettiğimiz sürdürülebilir olan, alternatif bir ekonomik modele ihtiyacımız var. Döngüsel ekonomi modelinin önemi tam da burada başlıyor. 

Alternatif olarak döngüsel ekonomi modelini benimsemek sürdürülebilir bir gelecek için atılması gereken temel adımı oluşturuyor. Zira çeşitli çevre raporlarında da altı çizilen karbon salınımı ve atıklar başta olmak üzere insan kaynaklı etkenler çevre krizinin temel sebebini oluşturuyorlar. Döngüsel ekonomi modelinin uygulanması ile iklim krizindeki insan kaynaklı faktörleri minimal seviyeye indirerek daha yeşil ve yaşanabilir bir geleceğin inşasına başlamış olacağız.

Doğrusal Ekonomi ve Döngüsel Ekonomi Arasındaki Temel Farklar

Özellikle Sanayi Devrimi sonrası alışılmış olan aşırıcı üretim ve tüketim alışkanlığındaki temel endeks kâr elde etmek olduğu için bu süreçlerin çevreye, dünyaya ve topluma olan olumsuz etkileri göz ardı ediliyor. Doğrusal ekonomi anlayışının ise şüphesiz bu süreçteki etkisi büyük. Doğal kaynakların ucuz hammadde kaynağı olarak görüldüğü, sonrasındaki atık sürecinin önemsenmediği böylece de doğanın kendini yenilemesine fırsat sunulmadığı doğrusal ekonomi anlayışı geleceğimizi tehdit ediyor. Döngüsel ekonomi modeli ise doğrusal ekonomi anlayışının tam aksine doğal kaynaklardan elde edilen hammaddelerin üretim ve tüketim süreçleri sonrasında atık halini almaları yerine tekrar bu üretim ve tüketim süreçlerine dahil edilmesine imkan sunuyor. Böylece de hem doğal kaynak kullanımında tasarruf sağlanıyor hem de atık yönetimini kolaylaştıracak, doğanın kendini yenilemesi için imkan sunuyor. 

Doğrusal ekonomi ve döngüsel ekonomi süreçlerinin arasında bahsettiğimiz bu teknik farklılıkların yanında etik farklar da bulunmakta. Döngüsel ekonomi modeli, doğrusal ekonominin aksine çevreye, topluma ve dünyaya karşı sorumluluk hisseden bilinçli bir üretim ve tüketim anlayışına sahip. Gelecek nesillerin de yaşanabilir bir dünyaya sahip olması için sadece kâr endeksli üretim anlayışının karşısında durarak etik değerlere sahip bir üretim anlayışını temsil ediyor.

Döngüsel Ekonomi Örnekleri Nelerdir?

Döngüsel ekonominin temelini oluşturan “azalt, geri dönüştür, yeniden kullan” 3 temel aksiyonu rehber edinen her türlü üretim ve tüketim hareketi döngüsel ekonomi örneği oluşturabilir. İlk aksiyon olan “azalt” prensibi, Sanayi Devrimi sonrasında ortaya çıkan seri üretim anlayışı sebebiyle doğal kaynakların aşırı derecelerdeki kullanımını azaltmayı hedefler. Doğal kaynaklara sadece bir üretim veya hammadde aracı olarak bakmak yerine doğayı ve tüm canlıları gözeterek kaynak kullanımını minimize eden ve doğanın kendini yenilemesine imkan sunan her işletme döngüsel ekonomi modeline katkıda bulunmuş olur. Ayrıca bireysel olarak da su, gıda ve enerji kullanımı gibi günlük yaşantımızın parçası olan alanlarda yaptığımız tasarruflarla döngüsel ekonomiye katkıda bulunabiliriz.  

“Geri Dönüştür” prensibine baktığımızda hepimizin uzun zamandır karşılaştığı ve bir miktar da olsa toplumun bilinçlenmiş olduğu bir durumla karşı karşıyayız. Buradaki temel prensip üretilmiş ve kullanılmış ürünlerin çeşitli süreçlerden geçerek tekrar hammadde olarak üretim sürecine dahil olması durumudur. Böylelikle kaynak kullanımını azaltırken aynı zamanda atık yönetimi de sağlayarak doğal dengenin korunmasına katkı sağlamış olur. Bu sürece büyük ya da küçük bütün işletmeler katkıda bulunabildiği gibi bireyler olarak bizler de günlük yaşantılarımızdan başlayarak katkıda bulunabiliriz. 

Üçüncü prensip olan “yeniden kullan” ile de üretilmiş olan materyallerin atık hale geçiş süreçlerini uzatmak temel amacımız. Kullanmış olduğunuz ancak içinde küçük bir kısmı bozulan bir ürün düşünün. Ürünün tamamını çöpe atıp tamamını yeniden almak yerine, içinde bozulmuş olan küçük parçayı yenileyerek çok daha doğa dostu bir hamle yapabilirsiniz. Almış ve kullanıyor olduğunuz herhangi bir ürünün kullanım süresini uzatacak her hamle bu prensip ile uyum içinde bir örnek teşkil edecektir. Hem işletmeler hem de bireysel tüketiciler olarak katkıda bulunabileceğimiz bu prensip sayesinde, toplu ve seri üretime olan talep azalırken tüketim süremiz artıyor, böylelikle atık sürecini de daha iyi kontrol ederek doğaya ve çevreye iyi gelecek adımlar atmış oluyoruz.

Döngüsel Şirketler

Artık dünyadaki birçok işletme döngüsel ekonomi girişimleri gerçekleştirmeye başladı. Çok uluslu şirketlerden, kamu kuruluşlarına ve küçük atölyelere kadar pek çok işletmenin döngüsel ekonomi modeline geçiş için adımlar attığını gözlemleyebiliyoruz. Gelin bu tür girişimler yapan birkaç şirkete ve girişime göz atalım:

Fazla Gıda: Fazla Gıda girişimi, iklim değişikliğinin ana sebebi olan karbon salımının %8’ini oluşturan atık gıdalara dikkat çekerek 2050 yılına kadar gıda atığını yarıya indirmeyi hedefliyor. Farklı üretici firmaların kullanmadığı gıda ürünlerinin israftan kurtarıp kullanıma geri kazandırılmasını sağlıyor.

Auping: Sadece Hollanda’da senelik 1,5 milyon yatak çöpe atılıyor. Bu yatakların ise geri dönüşüm oranları çok düşük. Auping ise kendi geliştirdiği yüksek geri dönüşüm oranına sahip Revive isimli yatağı ile döngüsel ekonomi modeline katkıda bulunuyor.

Smartcrusher: Çimento üretimi kilogram başına karbondioksit salımı açısından yüksek oranlara sahip. Kullanım ömrünü tamamlayan betonlar ise sadece ucuz ve düşük kaliteli mucur malzemesi olarak kullanılabiliyor. Smartcrusher ise betonun içinden çimento taşını ayıklayarak yeniden kullanım sürecine ciddi katkılar sunuyor. Çimento üretimindeki karbon salımını yarıya düşürecek potansiyele sahip olan Smartcrusher, döngüsel ekonomiyi destekleyen bir girişim.

Hagelson: 2016 yılında Tübitak desteği ile kurulan Hagelson, kendi yöntemleri ile atık halıları geri dönüşüm sürecine dahil ederek yeni bir plastik hammadde üretiyor. Hem hammadde desteği sunarken hem de atık yönetimi desteği sağlıyor.

IKEA: Hepimizin bildiği 1943’te kurulan İsveç markası, 2030 senesine kadar tüm ürünlerini döngüsel ürün olarak üretmeyi planlıyor. Daha uzun ömürlü ve geri dönüşüm dostu ürünler üretmeyi planlarken, aynı zamanda üretim hammaddelerini de tamamen geri dönüştürülmüş ürünlerden elde etmeyi amaçlıyor.

Instock: Hollanda temelli bu şirket gıda israfı üzerine yoğunlaşıyor. Gıda atıklarının haritalandırmasını yaparak gıda atıklarının israf olmak yerine sofralara yönelebilmesini amaçlıyorlar. Marketler ve restoranlar gibi çeşitli üreticiler tarafından satış değeri olmayan gıda ürünlerini toplayıp gerekli lojistik süreçleri de yöneterek gıda israfını azaltıyorlar.

 Döngüsel Ülkeler

Avrupa ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülke döngüsel ekonomi modeline geçiş amacıyla çeşitli çalışmalar yürütmekte ve ortak eylem planları hazırlamakta. 2017’de Helsinki’de toplanan Dünya Döngüsel Ekonomi Forumu’na 100’den fazla ülkeden 1500’den fazla siyasetçi, akademisyen ve iş insanı katıldı. Döngüsel ekonomi modelinin daha da yaygınlaşması ve ana model haline gelmesi amacıyla fikir ve vizyon paylaşımlarında bulundular. Ayrıca Avrupa Komisyonu da Mart 2020’de sürdürülebilir bir gelecek temini için yeni bir döngüsel ekonominin eylem planını oluşturmak amacı ile toplandı. Özellikle Avrupa Birliği ve İskandinav ülkelerinde çok çeşitli ve zengin çalışmalar yapılıyor ve döngüsel ekonomi modeli her geçen gün daha da geniş coğrafyalara yayılıyor. 

Türkiye ve Dünya'dan Döngüsel Ekonomi Çalışmaları

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de döngüsel ekonomi alanında çeşitli uygulamalar var. Daha önce bahsettiğimiz döngüsel ekonominin 3 temel prensibini benimseyerek kaynak kullanımını azaltma, israfı önleme ve geri dönüşümü teşvik etmek gibi pek çok alanda çalışmalar yürüten çeşitli kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, şirketler ve girişimler bulunmakta. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geri dönüşümün yaygınlaşması ve sıfır atık konularında çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirlikleri yaparak farklı projeler geliştiriyor. Aynı zamanda pek çok şirket de sürdürülebilir bir gelecek için döngüsel ekonomi modellerine geçiş için adımlar atıyor. Hagelson ve Fazla Gıda gibi örneklerini vermiş olduğumuz girişimlerin yanında bu alandaki bilinci artırmak için eğitimler ve konferanslar veren akademik çalışmalar da ülkemizde yapılıyor.

Avrupa Birliğinin Döngüsel Ekonomi Eylem Planı

Avrupa Komisyonu Mart 2020’de sürdürülebilir bir gelecek temini için yeni Döngüsel Ekonomi Eylem Planı’nı yürürlüğe soktu. Bu eylem planı 2050 yılına kadar iklim krizini durdurmayı hedefleyen “Yeşil Avrupa Anlaşması”nın temellerinden birini oluşturuyor. Avrupa ekonomisinin sürdürülebilir bir büyüme sağlamasını amaçlarken aynı zamanda doğal kaynakların korunmasını da ana hedefleri arasına alan eylem planında, üretim sürecinden tüketim zincirinin sonuna kadar bütün süreçlerde döngüsel ekonomiyi destekleyici hamleler planlanıyor. 35 adet eylemi yürürlüğe koymayı hedefleyen bu plan aynı zamanda Avrupa Komisyonu tarafından oluşturulan Kimyasallar Stratejisi, Endüstri Stratejisi,Plastik Stratejisi ve Sıfır Kirlilik Eylem Planı gibi çeşitli çevre projeleri ile de bağlantılı.

AB Döngüsel Ekonomi Eylem Planı Neyi Vaat Ediyor?

Avrupa Komisyonu, Mart 2020’de Avrupa Birliği Döngüsel Ekonomi Eylem Planını uygulama aşamasına koydu. Eylem planında yer alan temel objektifler raporda şöyle belirtiliyor:

- Sürdürülebilir ürünlerin Avrupa Birliği’nde norm olmasını sağlamak

- Döngüsel ekonomi alanında yüksek potansiyele sahip elektronik, batarya-pil, tekstil, paketleme, inşaat ve gıda gibi iş sektörlerine odaklanmak

- İsrafı azaltmak

- Küresel alanda da döngüsel ekonomiyi teşvik etmek

- Döngüsel ekonominin şehirler, bölgeler ve insanlar için işe yaramasını sağlamak

Bu amaçlara ulaşmak için ne gibi adımlar atılacağına dair birkaç örnek vermek, eylem planını daha iyi anlamamıza yardımcı olur diye düşündük.

Elektronik aletler AB ülkelerinde en hızlı artan atık kaynakları oluşturuyorlar. Bu sorunu çözmek adına elektronik aletlerin kullanım ömrünün artması gerekiyor. Bu sebeple de Avrupa pazarına girecek ürünler daha dayanıklı, onarım işlemleri daha kolay olan, geri dönüşümü ve yeniden kullanımı mümkün olan ürünler olmak zorunda olacaklar. Satış sonrasında satıcı firma ürünün kullanım ömrü boyunca üründen sorumlu olacak.

Ambalaj atıkları 2017 yılında 173 kg ile rekor seviyeye ulaştı. Bu sorunun çözümü için ise tek kullanımlık gıda ambalajları, çatal ve bıçak yerine geri dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir ürünler kullanılacak ve ambalaj atıkları azaltılmış olacak.

Dünya genelinde tekstil ürünlerinin geri dönüşüm oranı %1’den daha az. Bunun çözümü için ise yeni iş modelleri kurularak, farklı tekstil ürünleri grupları oluşturulacak ve geri dönüştürülebilir olan ürünler teşvik edilecek. Ekotasarım yaygınlaştırılarak daha geniş bir ürün çeşitliliği sunulacak. Daha uzun süre kullanılabilen ürünlerin de teşvik edilmesi ile birlikte tekstil alanında da döngüsel ekonomi adımları atılmış olacak.

Günümüzdeki en büyük çevre sorunlarından biri de plastik kirliliği ve mevcut tüketimin 20 sene içinde iki katına çıkacağı öngörülüyor. Bu atık krizine müdahale için de öncelikle tek kullanımlık ürünlerin yerini çoklu kullanıma uygun ve daha uzun ömürlü ürünler alacak. Ayrıca mikroplastiklerin de kontrol kapasitesini artıracak adımlar atılarak her türlü plastik atığının önüne geçilmesi planlanıyor. 

Yorum Yap